Torba Yasada Öngörülen Yeni Bir Vergi Uygulaması- Vergi Tevkifatı

Dr.Ahmet-KAVAK-1
Dr. Ahmet KAVAK / Yeminli Mali Müşavir

I. GİRİŞ

Son günlerde kamuoyunda tartışılan yeni torba yasa tasarısında, vergi kanunlarında da bir kısım düzenlemeler yapılarak, yeni vergilerin ihdas edileceği öngörülmüştür. Bu yazımızda söz konusu torba yasa tasarısında öngörülen vergi tevkifatı konusuna yer verilmiştir.

II. VERGİ TEVKİFAT UYGULAMASI

Torba yasa tasarısında Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 92 nci madde hükmü ile;

    1. Yıllık kurumlar vergisi beyannamesi veren  kurumlar ile,

    2. Özel beyanname veren kurumların

sadece 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin kurum kazançları üzerinden %10, 2022 yıllarına ilişkin kurum kazançları üzerinden ise %5 oranında vergi tevkifat yapılması öngörülmüştür. 

Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen kurumlarda ise bu tevkifatın, ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kurum kazançlarına uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

Vergi tevkifatının matrahı; Yıllık veya özel beyanname veren kurumların ticari bilanço kârlarına KKEG eklenmesi ile bulunacak kurum kazançlarından;

   a- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1 inci maddesinin (a) fıkrasında yer alan iştirak kazançları istisnasının,

   b- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1 inci maddesinin (d) fıkrasında yer alan portföy ve fon kazançları istisnasının,

   c- Gelir Vergisi Kanunu’nun 61 inci maddesinde yer alan yatırım indirimi istisnasının ve

   d- Hesaplanan kurumlar vergisinin,

düşülmesinden sonra kalan kurum kazancı, vergi tevkifatının matrahını oluşturacaktır.

Kurum kazançları üzerinden yapılacak vergi tevkifatı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ay içerisinde yapılarak takip eden ayın 26 ncı günü akşamına kadar, muhtasar beyanname ile bağlı bulunulan vergi dairesine beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir.

Öngörülen bu düzenlemede; vergi tevkifatının yapılacağı tarihe kadar, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği hesap dönemine ilişkin kârın dağıtımına (avans olarak dağıtılanlar dahil) veya dar mükellef kurumlar tarafından ana merkeze aktarılan tutara bağlı olarak %15 oranında GVK’ nun 94, KVK’ nun 15 ve 30 uncu maddeleri gereğince tevkifat yapılması  durumunda, tevkifat yapılan tutara isabet eden kısım için bu düzenleme kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacaktır.

Bu düzenleme kapsamında vergi tevkifatı yapılan kazancın dağıtılmasında kâr dağıtılan ortakların konumu dikkate alınarak izlenmesi gereken yol belirlenmiştir.

1. Kazancın tam mükellef kurumlar ile Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilcisi olan dar mükellef kurumlar dışındaki gerçek kişi veya kurumlara dağıtılmasında; dağıtılan kâr payı veya dar mükellefler tarafından ana merkeze aktarılan tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanunun 94 ünü maddesinin 1 inci fıkarasının 6 numaralı bendinin (b/i) ve (b/ii) alt bentleri ile Kurumlar Vergisi Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 30 uncu maddesinin üçüncü ve altıncı fıkraları uyarınca ayrıca tevkifat yapılacaktır. 

Bu durumda tevkifatın matrahı, dağıtıma konu olan ve safi tutar olarak kabul edilen kâr payının veya ana merkeze aktarılan tutarın, bu madde kapsamında yer alan oran kullanılmak suretiyle brüte iblağ edilerek bulunan gayrisafi tutarıdır. Bu madde kapsamında tevkif edilen vergi, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılan tevkifattan mahsup edilir. Şu kadar ki, mahsup edilecek vergi, kurum kazancı kapsamında tevkifata tabi tutulan ve sonrasında dağıtılan kâr payına veya ana merkeze aktarılan tutara konu gayrisafi tutarın bu madde kapsamında yapılan tevkifat oranına isabet eden kısmından fazla olamaz. Mahsup edilemeyen vergiler red ve iade edilmeyecektir.

 2.  Kazancın tam mükellef kurumlar ile Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilcisi olan dar mükellef kurumlara dağıtılmasında, tevkif olunan vergiler red ve iade olunmaz. 

Kazancı elde eden bu kurumlarca, dağıtıma konu olan ve safi tutar olarak kabul edilen kâr payı bu madde kapsamında tabi olduğu tevkifat oranı kullanılarak brüte iblağ edilir ve bu tutar üzerinden kanuni defterlere kaydedilir. Bu kazancın, kazancı elde eden kurumlar tarafından Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca tevkifata tabi tutulması gereken kâr payı veya ana merkeze aktarılan tutar olarak dağıtılması durumunda, bu madde kapsamında tevkif edilen vergi, dağıtıma konu edilen kâr payına veya ana merkeze aktarılan tutara isabet eden kısma ilişkin yapılan tevkifattan mahsup edilir. 

Kurum kazançları üzerinden yapılan vergi tevkifatının aşağıda belirtilen durumlarda iade edilecektir.

1. Bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan kazancın, sermayeye eklenmesi halinde sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, tevkifatı yapan kuruma red ve iade edilecektir.

2. Bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan kazancın, kurumlara kâr payı olarak dağıtılmasını müteakip kazancı elde eden bu kurumlarca sermayeye eklenmesi durumunda ise, sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, sermaye artırımında bulunan kuruma red ve iade edilecektir.

III. TEVKİFAT UYGULAMASINDA TARTIŞILMASI GEREKEN HUSUSLAR

Tasarıda yer alan ve yukarıda açıklanma çalışılan geçici 92 nci madde hükmünün aynen yasalaşması halinde aşağıda yer verilen konularda sorunların yaşanabileceği düşüncesideyiz.

1.Tasarı 2021 yılında yasalaşmış olacağından, tevkifat uygulaması ancak yasanın yürürlük tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin kurum kazançlarından yapılabileceğinden, 2020 yılı vergilendirme döneminin tasarıdan çıkarılmasının uygun olacağı kanısındayız.

2. Bahsi geçen madde metninde, kurumlar vergisi beyan süresi öncesinde, kurum kazançının sermayeye eklenmesi durumunda tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususuna açıklık getirilmelidir. 

3. Bu madde kapsamında yapılan vergi tevkifatı kâr payının vergilendirilmesi olduğuna göre, Çifte Vergilendirme Anlaşmalarının kâr payı vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği dikkate alınması gerektiği açıklığa kavuşturulmalıdır.

4. Tevkifata tabi kurum kazancının (tevkifat matrahının) tespitinde aşağıdaki indirim ve istisnaların dikkate alınmasında yarar olacağı kanısındayız. 

a) Daha önceki vergilendirme dönemlerinde KKEG olarak dikkate alınan şüpheli alacaklar ile kıdem tazminatı karşılıklarının,

b) Özel kanunlarda yer alan istisnaların, 

c) Teşvik tedbirleri kapsamında belirtilen istisnaların,

d) Şirkete ait olan ve ortaklara dağıtılıması sözkonusu olmayan cezalar, vergi idaresine ödenen tecil faizi, pişmanlık zammı, gecikme zammı ve gecikme faileri gibi KKEG’ lerin,

e) %15 oranında vergi tevkifat yapılmış ve KKEG olarak yazılmış olan örtülü sermaye üzerinen ödenen faiz ve benzeri ödemeler ile transfer fiyatlandırması yolu ile örtülü kazanç dağıtım tutarının, 

f) Geçmiş yıl ticari bilanço zararlarının,

g) Türk Ticaret Kanunu hükümler uyarınca ayrılan ve yasal zorunluluk nedeniyle dağıtımı engellenen kanuni yedek akçelerin,

h) Taşınmaz ve iştirak satışlarında olduğu gibi kazançın en az beş yıl süre ile dağıtılmaması veya tasfiyeye kadar dağıtıma konu edilmeyen kazançların.

IV. SONUÇ

Torba yasada öngörülen vergi tevkifat uygulamasının, sorun yaratmaksızın, gelir getirici amaçını gerçekleşmesi için yukarıda yer verilen konuların, içinde bulunduğumuz ekonomik durum ile Covid – 19’ un sebep olduğu darboğazın da göz önünde bulundurularak, dikkate alınmasında yarar olacağı düşüncesindeyiz.