Gümrük Vergilerine İtiraz ve Yargı Yolu

Nejat ÇOĞAL

Ticaret Başmüfettişi

Giriş

Türk Vergi Sistemine ilişkin vergilendirme usul ve esasları, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile düzenlenmiş bulunmaktadır.   Genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlara ilişkin tarh, tahakkuk, tebliğ, tahsil, itiraz, düzeltme, uzlaşma, pişmanlık ve ıslah, mükelleflerin sorumlulukları gibi usule dair tüm işlemler 213 Sayılı V.U.K. da hüküm altına alınmıştır.

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 377 nci maddesi “Mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilirler…” hükmünü ihtiva etmektedir. Aynı Kanunun 378 inci maddesi ise “Vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması lazımdır. Mükellefler beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Bu Kanunun vergi hatalarına ait hükümleri mahfuzdur.” Şeklinde düzenleme yapmıştır.

Buna göre, vergi kanunları uyarınca tarh, tahakkuk ve tebliğ edilen vergiler ile vergi ziyaı ve usulsüzlük gibi para cezalarına karşı mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler doğrudan idari yargı yoluna (Vergi Mahkemelerine) başvurabilmektedirler. Kısaca, mükellefler, adlarına tarh edilen vergi ve kesilen cezalar için düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açma, uzlaşma ve cezada indirim talep etme gibi haklara sahip bulunmaktadır.

 

Öte yandan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 2 nci maddesi “Gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler bu Kanuna tabi değildir. Bu vergi ve resimlerle ilgili olarak 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242 nci maddesi hükümleri uygulanır.” Hükmünü havi bulunmaktadır.

Benzer şekilde, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde, düzeltme işlemleri hakkında “Bu Kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış Katma Değer Vergileri hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılır…” hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, teminatlarla ilişkili olarak 3065 Sayılı Kanunun 49 uncu maddesindeki;
Gümrük Kanunu ile diğer kanunlar gereğince gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören her türlü madde ve kıymetlere ait Katma Değer Vergisi de aynı usule tabi tutulur…” düzenlemesi ile aynı Kanunun 50 nci maddesinde yer alan “1. Gümrükte tarhedilen Katma Değer Vergisi, tarh sırasında hazır bulunan mükellefe, kanuni temsilcisine, adına hareket eden komisyoncusu ile gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlara tebliğ edilir. 2. Bu tebliğ üzerine açılacak davalar için Gümrük Vergisinin tabi olduğu usul ve esaslar uygulanır.” Hükümlerine istinaden, İthalde Alınan Katma Değer Vergisinde de 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu yerine 4458 Sayılı Gümrük Kanununun usule ilişkin hükümleri uygulanmaktadır.

Görüldüğü üzere, Vergi Usul Kanununda ve 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda yer alan usule ilişkin düzenlemeler, Gümrük Kanunu ve dolayısıyla gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler ile cezalar hakkındauygulanamamaktadır. Esasen, bu durum, 4458 Sayılı Gümrük Kanununun aynı zamanda hem bir vergi kanunu ve hem de bir gümrük vergi usul kanunu olma vasfından kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan, Gümrük Kanununun gümrük vergileri ve para cezalarına ilişkin itiraz müessesesi, Vergi Usul Kanununda düzenlenen Türk Vergi Sisteminin itiraz/düzeltme müessesesinden oldukça farklı bir karakter arz etmektedir.

Bununla birlikte, İdarenin eylem ve işlemlerine karşı yargı yoluna gidilebilmesi için Vergi Usul Kanunu ve Gümrük Kanunu farklı koşullar getirmişlerdir. Mesela, Vergi Usul Kanununa göre vergi ihtilaflarında mükelleflerin doğrudan idari yargıya (Vergi Mahkemeleri) başvurma hakları bulunmaktadır. Buna karşın, gümrük vergileriyle ilgili ihtilaflarda öncelikle idareye itiraz edilip, itiraza red cevabı/idarenin sükûtu üzerine yargı yoluna gidilebilmektedir. Yine bahsi geçen usul kanunları arasında, zamanaşımı ve itiraz/düzeltme süreleri bakımından da önemli farklılıklar göze çarpmaktadır.

Görüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının temel ilkelerinden olan ve 125. Maddesinde zikredilenİdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır…” hükmü mucibince, gümrük ve vergi idarelerinin vergi ve cezalara ilişkin idari işlemlerine karşı yükümlü ve mükellefin idari yargıya başvurma hakkını kullanabilmeleri için, usul kanunlarında birtakım farklı prosedürler öngörülmüştür.

Gümrük vergilerine itiraz müessesesi, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242-245’inci maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin 585-590’ıncı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır.

  1. Gümrük Vergilerine İtiraz Sürecinin Genel İşleyişi

Gümrük idaresi tarafından gerekli bilgiler kullanılarak tahakkuk ettirilen gümrük vergileri, Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine veya bilgisayara kaydedilir. Bilgisayara kayıt halinde, bilgisayar çıktıları Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defteri yerine geçer.

Gümrük vergileri, tahakkukundan hemen sonra yükümlüsüne sistem üzerinde, sistem üzerinde tebliğin yapılamadığı hallerde ise ilgili belge üzerinde tebliğ edilir.

Gümrük Kanununa göre, Yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri, gerekçelerini de açıkça gösteren bir dilekçeyle itiraz edebilirler.

İdareye intikal eden itirazlar otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir.

İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makama ulaştırılır.

İtirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulması mümkündür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 37’nci maddesine göre dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle ilgili uyuşmazlıklarda, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesi yetkilidir.

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa göre otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İdarenin sükûtu halinde, İlgililer otuz günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde vergi mahkemelerine dava açabilirler.

İtiraz başvurularında;

  1. a) Taahhütlü olarak posta yolu ile yapılacak itirazlarda, itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarih,
  2. b) Posta yolu ile veya doğrudan ilgili gümrük idaresine yapılacak itirazlarda, itiraz dilekçesinin itirazın yapıldığı gümrük idaresinin kaydına giriş tarihi,

dikkate alınmaktadır.

  1. İtirazların Karara Bağlanmasından Önce Eşyanın Çekilebilmesi

Yükümlüler, mercilerince verilecek kararlardan önce, ihtilaf konusu eşyayı çekmek isterlerse, aşağıda yazılı şartlarla istekleri kabul olunur ve eşyanın çekilmesine izin verilir.

  1. a) Kararların yükümlüce tebellüğ edilmiş olması ve taleplerinin bir dilekçe ile gümrüğe verilmiş olması,
  2. b) Yükümlünün beyanına göre yapılan vergi tahakkukları ile gümrük idaresince tahakkuk ettirilen bütün vergiler arasındaki farkın ve para cezalarının teminata bağlanması,
  3. c) Uyuşmazlığın idari yargı merciine intikali halinde bu hususun belgelenmesi,

ç) İdarece gerekli görülecek her türlü bilgi veya belgenin sunulması.

Vergi tahakkukunun kesinleşmesinden önce idare ile yükümlü arasında çıkan uyuşmazlık yürürlükteki yasaklama ve kısıtlama hükümlerini ihlal eder mahiyette olduğu takdirde eşyanın çekilmesi talep edilemez.

Yükümlünün beyanına göre yapılan vergi tahakkukları ile gümrük idaresince tahakkuk ettirilen bütün vergiler arasındaki farkın ve para cezalarının teminata bağlanması halinde, araştırmanın eşyanın çekilmesinin talep edildiği tarihten itibaren bir yılda sonuçlanmaması halinde, gümrük idaresince mevcut verilere göre işlem sonuçlandırılır. Bu süreden sonra alınan cevaplar çerçevesinde vergi farkı ortaya çıkan hallerde gerekli işlemler yerine getirilir.

Şekil 1: Gümrük Vergi ve Cezalarına İtiraz Süreci

Toparlamamız gerekirse; Şekil 1’de de görüldüğü gibi, gümrük vergi, ceza ve idari kararlarının tebliğinden itibaren yükümlünün önünde üç ayrı seçenek bulunmaktadır. İlgili kişi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde gümrük vergileri/cezaları ödeyebilir veya bir üst makama itiraz edebilir veya Gümrük İdaresine (konusuna göre Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Uzlaşma Komisyonları veya Merkezi Uzlaşma Komisyonları) uzlaşma talebinde bulunabilir.

Diğer taraftan, 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci Maddesinin 6 ncı fıkrasına göre ödeme yapılması, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilememektedir. Dolayısıyla, yükümlü itiraz etmeksizin/uzlaşma talebinde bulunmaksızın ödemeyi seçmesi halinde süreç tamamlanır. Bununla birlikte, yükümlü, 15 günlük itiraz süresi içinde ödemeyi yaparak aynı süre içerisinde İdareye itiraz edebilir veya uzlaşma talebinde de bulunabilir.

Buna karşın, yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde herhangi bir ödeme yapmayarak doğrudan kanun yoluna da başvurabilir. Bu meyanda, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde itiraz edebilir veya uzlaşma talebinde bulunabilir.

Gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde itiraz edilmesi halinde, Gümrük İdaresi 30 gün içerisinde itirazı sonuçlandırarak, karar yükümlüye tebliğ edilir. İtirazın reddedilmesi veya idarenin sükûtu halinde ise yükümlü 30 gün içerisinde idari yargı mercilerine başvurabilir.

Yükümlünün tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunması halinde, yetkili uzlaşma komisyonları tarafından en geç 45 gün içerisinde bu süreç tamamlanır. Eğer uzlaşma sağlanırsa, ilgili Gümrük İdaresi bu kararı uygular.  Uzlaşmanın vaki olmaması, temin edilememesi veya uzlaşma talebinin reddedilmesi halinde ise İtiraz ve dava yoluna ilişkin gümrük mevzuatında belirtilen genel hükümlere göre itiraz/dava yoluna gidebilir.

Gümrük Kanununun 197 nci maddesi hükümlerine göre tebliğ edilen gümrük vergileri; Kanunun 242 nci maddesinde belirtilen sürelerde itirazda bulunulmaması veya süresi içinde idari yargı mercilerine başvurulmaması hallerinde bu sürelerin bittiği tarihte kesinleşir; dava açılması halinde mahkemece yükümlü aleyhine verilen kararın gümrük idaresine tebliğ edildiği tarihte tahsil edilebilir hale gelir.

Tebliğ edilen gümrük vergilerine karşı 242 nci madde çerçevesinde gümrük idareleri nezdinde itiraz edilmesi ödeme süresini keser. Ödeme süresi idarenin ya da yargı mercii kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren yeniden başlar.

Yükümlü, vergi tutarının tamamını veya bir kısmını verilen sürenin bitimini beklemeksizin ödeyebilir.

  1. İtirazların Karara Bağlanması

İtirazlar, anlaşmazlığa konu beyanname ve sair her türlü belge ile eşyadan alınacak örnek, örnek alınması mümkün olmayan hallerde eşyanın kendisi veya fotoğraf, katalog, prospektüs gibi eşyayı görmeden fikir verecek diğer belgelerin incelenmesi veya gerek duyulması halinde ilgili gümrük idaresinin mütalaası da alınmak suretiyle otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir.

Gümrük mevzuatının uygulanmasına ilişkin bir karar verilmesinin talep edilmesi durumunda, Gümrük idareleri tarafından gerek başvuruların reddine ve gerekse muhatabı kişinin aleyhine olarak verilen yazılı kararlar, Gümrük Kanununun Onikinci Kısım’ında belirtilen şekilde itiraz yolu açık olmak üzere gerekçeli olarak alınır ve bu hususlar kararda belirtilir.

Gümrük İdaresince otuz gün içerisinde karar alınamadığı durumlarda Gümrük Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası[1] uygulanır. Buna göre, söz konusu idareler, yukarıda belirlenen sürenin dolmasından önce başvuru sahibine süre aşımını haklı kılan gerekçeler ile talep hakkında karar vermek için gerekli gördükleri ek süreyi de belirterek bilgi verirler.

Alınan kararlar gümrük idareleri tarafından derhal uygulanır.

  1. Tahlile İtiraz

İlgili kişilere Gümrük Kanununun 197 nci maddesine göre tebliğ edilen gümrük vergilerinin hesaplanmasında esas alınan kimyevi tahlil sonuçlarına karşı tebliğden itibaren onbeş gün içinde gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne yazılı olarak itiraz edilebilir.

İtiraz üzerine, birinci tahlilin yapıldığı gümrük laboratuarında görevli olan ve ilk tahlili yapan kimyager dışındaki iki kimyager tarafından ikinci tahlil yapılır. Yükümlünün talebi halinde, gümrük idareleri, gümrük kimyageri olmayan bir gözlemci kimyagerin de ikinci tahlilde hazır bulunmasına izin verirler.

Üç kimyagerden fazla kimyager bulunmayan gümrük laboratuarında yapılan tahlile itiraz edilmesi halinde, ikinci tahlil en az iki kimyager bulunan en yakın gümrük idaresine ait laboratuarda yaptırılır.

 İkinci tahlil sonucu, eşyanın teknik özelliklerinin ve niteliklerinin belirlenmesi yönünden kesindir.

Tahlile itiraz dilekçesinde, beyanname numarası ve tescil tarihi ile eşyanın cins ve türü, tahlile ne yönden itirazda bulunulduğu, gözlemci kimyager bulundurulup bulundurulmayacağı, bulundurulacaksa adı soyadı ve adresi gösterilir.

Gümrük İdaresince yapılan inceleme sonunda, itirazın kanuni süresi içinde yapıldığı ve eşyanın örneklerinin henüz gümrükte bulunduğu tespit olunursa, ikinci tahlil için numune başına yönetmelikle belirlenen ücret alınır.

Numuneden kaynaklanan nedenlerden dolayı itiraz edilmesi halinde, beyan sahibi veya temsilcisi huzurunda tekrar alınan numune ile birinci tahlil tekrarlanır.

İkinci Tahlilin Yapılacağı Yer ve Katılacaklar

İtiraz üzerine, birinci tahlilin yapıldığı gümrük laboratuvarında görevli olan ve ilk tahlili yapan kimyager dışındaki iki kimyager tarafından ikinci tahlil yapılır. Yükümlünün talebi halinde, gümrük idareleri, gümrük kimyageri olmayan, bir gözlemci kimyagerin de ikinci tahlilde bulunmasına izin verir.

Gözlemci kimyager yapılan duyuruya rağmen gelmediği takdirde tahlil gıyabında yapılır.

Birinci tahlilin gümrük laboratuvarları haricinde bir laboratuvarda yapılmış olması halinde ikinci tahlil gümrük ve ticaret bölge müdürlüğünce uygun görülecek bir laboratuvarda yaptırılır. 

İkinci Tahlil Sonucu

 İkinci tahlil sonucu, eşyanın teknik özellik ve niteliklerinin tayin ve tespiti bakımından kesindir. Bu sebeple, yükümlülere ikinci tahlil sonucu ile bu sonuca göre yapılan tarife uygulaması ve tahakkuk ettirilen vergiler duyurulur.

  1. Uzlaşma Talebi ve İtiraz

 Gümrük idarelerince düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararı muhteviyatı alacaklar için yükümlü veya ceza muhatabı tarafından uzlaşma başvurusu yapılabilir.

Uzlaşma talebi, henüz itiraz başvurusu yapılmamış veya itiraz edilmiş olmakla birlikte itirazı henüz sonuçlandırılmamış gümrük vergileri ve idari para cezaları için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılır.

Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresi durur. Uzlaşmanın vaki olmaması, temin edilememesi veya uzlaşma talebinin reddedilmesi halinde, tebliğ tarihinden itibaren süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak her durumda, sürenin bitimine beş günden az kalmış olması halinde süre beş güne tamamlanır.Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Süresi içinde uzlaşma talebinde bulunan yükümlü, uzlaşma talep ettiği alacaklar için, kendisine uzlaşma davetiyesi yazısı tebliğ edilmeden önce, uzlaşmaya yetkili komisyonların sekretarya hizmetlerini yürütmekle görevli birimine, bir dilekçe ile başvurarak uzlaşma başvurusundan feragat edebilir. Başvurudan feragat edilmesi halinde, feragatin kabul edildiğinin tebliğinden itibaren, itiraz veya dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder ve aynı alacak için tekrar uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden yükümlü ile birlikte gümrük müşavirlerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olması halinde yükümlü ile gümrük müşavirinin uzlaşma başvurusu beraber sonuçlandırılır. Bu durumda, taraflardan biri veya her ikisinin katılımı ile uzlaşma görüşmesi yapılır.

Aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden yükümlü ile birlikte gümrük müşavirlerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olması durumunda, taraflardan birinin uzlaşma başvurusunda bulunması, diğerinin ise Kanunun 242 nci maddesine göre itiraz etmesi halinde, itiraz başvurusunda bulunan tarafın talebi uzlaşma talebi sonuçlandıktan sonra değerlendirmeye alınır.

Gümrük vergileri ve cezalarına ilişkin fiilin, 5607 sayılı Kanunda yer alan kaçakçılık suçları ile ilişkili olması hâlinde uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde, genel hükümlere göre işlem yapılır. 

İtiraz ve Uzlaşma Hakkının Aynı Anda Kullanılamaması

 Yükümlü, kendisine tebliğ edilen alacaklar için Gümrük Kanununun 242 nci maddesinde düzenlenen itiraz hakkı ile 244 üncü maddesinde düzenlenen uzlaşma hakkını aynı anda kullanamaz.

Uzlaşmaya konu edilen alacaklar, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde Kanunun 242 nci maddesi çerçevesinde itiraza konu olabilir. Ancak, itiraza konu edilmiş alacaklar için uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Uzlaşmanın Vaki Olmaması Halinde İtiraz ve Kanun Yolu

 Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yükümlü, uzlaşmaya konu edilen alacaklar için tutanak tarihinden itibaren (bu durumda, tebliğ tarihinden itibaren süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak her durumda, sürenin bitimine beş günden az kalmış olması halinde süre beş güne tamamlanır.) itiraz/dava yoluna gidebilir.

İtiraz ve dava yoluna ilişkin hususlar gümrük mevzuatında belirtilen genel hükümlere tabidir.

Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hallerinde, aynı alacaklar için yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Sonuç

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır…” hükmü uyarınca, gümrük ve vergi idarelerinin vergi ve cezalara ilişkin idari işlemlerine karşı yargı yoluna gidilebilmesi için Vergi Usul Kanunu ve Gümrük Kanununda birtakım farklı prosedürler öngörülmüştür. Mesela, Vergi Usul Kanununa göre vergi ihtilaflarında mükelleflerin doğrudan idari yargıya (Vergi Mahkemeleri) başvurma hakları bulunurken, gümrük vergileriyle ilgili ihtilaflarda öncelikle idareye itiraz edilip, itiraza red cevabı veya idarenin sükûtu üzerine yargı yoluna gidilebilmektedir. Yine bahsi geçen usul kanunları arasında, zamanaşımı ve itiraz/düzeltme süreleri bakımından da önemli farklılıklar göze çarpmaktadır. Velhasılıkelam, gümrük vergileri ve para cezalarına karşı öncelikle idareye başvurulması ve bu aşamada çözüm sağlanamadığı takdirde idari yargı yoluna gidilmesi şeklindeki gümrük uygulamasıyla, idare aleyhine açılan davaların azaltılması yönünde ciddi mesafe kaydedildiğini söylememiz mümkün bulunmaktadır.

[1] Madde 6/2: “2. Karar alınması talebinin yazılı olarak yapılması gerekir. Gümrük idareleri, söz konusu talebe ilişkin başvurunun kendilerine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde karar alırlar. Verilen kararlar başvuru sahibine yazılı olarak tebliğ edilir.

Ancak, gümrük idareleri tarafından bu süreye uyulması mümkün değilse, belirtilen süre aşılabilir. Bu durumda, söz konusu idareler, yukarıda belirlenen sürenin dolmasından önce başvuru sahibine süre aşımını haklı kılan gerekçeler ile talep hakkında karar vermek için gerekli gördükleri ek süreyi de belirterek bilgi verirler.